“`html
Dünya Limit Aşım Günü’nde Alarm Zamanı: Doğal Kaynakların Sürekli Tükenmesi
Dünya’nın sunduğu doğal kaynakların bir yıl içinde tüketildiği tarih olarak bilinen Dünya Limit Aşım Günü, bu yıl Küresel Ayak İzi Ağı (GFN) tarafından 24 Temmuz olarak belirlenmiştir. Bu tarihten itibaren, gelecek yıllara ait kaynaklarının kullanılmaya başlandığı ifade edilmektedir.
Eko-Denge Tehlikede
Uzmanlar, her yıl Dünya Limit Aşım Günü’nün daha erkene kaymasının ekosistem dengesini tehdit ettiğine ve gelecek nesillerin yaşam alanlarını riske attığına dikkat çekiyor. Sürdürülebilir bir gelecek adına bireylerin ve toplulukların acilen harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
Doğal Kaynakları Tüketme Hızı Tehlikeli
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çevre Sağlığı Programı Başkanı Dr. Ahmet Adiller, mevcut tüketim temposunun devam etmesi durumunda, dünyanın 100 yıllık bir süre içinde doğal kaynaklarını tamamen tüketebileceğini belirtmiştir. Adiller, “Dünya Limit Aşım Günü, doğanın her yıl sunduğu kaynakların tüketildiği günü temsil ediyor. Bu kaynakların sınırsız olmadığını biliyoruz ve yenilenme oranlarının mevcut hızla başa çıkamadığımızı görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Sürekli İlerleyen Bir Tehlike
Bu yılki Limit Aşım Günü’nün, bir önceki yıla göre 8 gün daha erken geldiğine dikkat çeken Adiller, “1970’li yıllardan itibaren her on yılda bir ay daha öne kaydığını görüyoruz.” dedi. Pandemi dönemindeki geçici yavaşlamanın ardından, yine 2025 yılına gelindiğinde daha fazla kaynak tüketimi yapılacağı öngörülüyor.
Türkiye’nin Durumu ve Önlemler
Türkiye’nin Limit Aşım Günü’nün geçen yıl 11 Haziran, bu yıl ise 18 Haziran olarak belirlendiğini duyuran Adiller, ülkemizin kaynak kullanımının dünya ortalamasının altında olduğuna dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerin, doğal kaynakları çok daha erken kullandığını da ekledi.
Bireysel Sorumluluk ve Eylem
Adiller, doğal kaynakların sürdürülebilirliği için yalnızca devletlerin değil, bireylerin de sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, “Çoğu kişi hükümetlerden önlem bekliyor ama aslında değişim bireylerden başlıyor.” ifadelerinde bulundu. Bireylerin enerji tüketimini azaltmak ve gıda israfını önlemek için toplu taşıma gibi alternatifleri tercih etmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.
Doğal Kaynakların Bilinci
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula ise, küresel ölçekte insanların 2025 yılına ait doğal kaynakları yedi ay geçmeden tükettiğini ifade etti. Kula, “Küresel Ayak İzi Ağı’nın hesaplamalarına göre, Türkiye, bu tarihe dünya ortalamasının önce ulaşarak sürdürülebilirlik adına çıkılması gereken yolların acilen belirlenmesi gerektiğini gösteriyor.” diye belirtti.
Geleceğe Yönelik Yükümlülükler
Kula, Türkiye’nin enerji, sanayi, ulaşım ve tarım alanlarındaki yapısal dönüşümlerle ekolojik dengeyi sağlamak için daha kararlı adımlar atması gerektiğini savundu. Ayrıca, bireylerin de su ve gıda israfını önleyerek, toplu taşımanın kullanımını teşvik etmeleri gerektiğini söyledi.
Sonuç: Hepimiz Üzerimize Düşeni Yapmalıyız
İklim krizi ile ilgili alınacak her önlemin, doğal kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasına katkı sağlayacağını belirten Kula, toplumsal bilincin artırılması için çok yönlü ve katılımcı bir yaklaşımın gerekli olduğunu ifade etti. Alınacak her kararın doğayla uyumlu bir şekilde ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
“`